Sözlükte “Ziyaret” anlamına gelen Umre, çok sevaplı bir ibadettir. Umre Turları vasıtasıyla Müslümanlar, Allah’ın dünyadaki evi olan Kabe-i Muazzama etrafında tavaflar ederek, umreler yaparak, namazlar kılarak yaratanın kelamı Kuran-ı Kerim’i okuyarak ve dinleyerek dünyevi telaşlardan biraz olsun uzaklaşırlar.
Sözlükte “Ziyaret” anlamına gelen Umre, çok sevaplı bir ibadettir. Umre Turları vasıtasıyla Müslümanlar, Allah’ın dünyadaki evi olan Kabe-i Muazzama etrafında tavaflar ederek, umreler yaparak, namazlar kılarak yaratanın kelamı Kuran-ı Kerim’i okuyarak ve dinleyerek dünyevi telaşlardan biraz olsun uzaklaşırlar. Umre, Yüce Allah’ın rızasını kazanmanın ve cennet kapılarını aralamanın en güzel yollarından biridir. Bir nevi küçük hac değerinde olan umre esnasında hacı adayının Mekke ve Medine yolculuğu sırasında muhakkak uğraması gereken bir takım kutsal mekanlar vardır. İslam’ın ilk ortaya çıktığı kutsal topraklarda İslam’ın tarihi izlerini anlayabileceğiniz mekanlar şu şekilde:
Kabe: İslam dinine göre bütün camiler arasında en değerlisi ve kutsalı olarak kabul edilen Kabe; Umre’ye giden kişilerin görmek istediği ilk yerdir. Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından inşa edilen Müslüman aleminin kıblesi olan Kabe, kutsal alan olarak bilinen “Mescid-i Haram’ın” tam ortasında konumlanmıştır ve hacı adayları tarafından tavaf edilir.
Mescid-i Haram: “Harem-i Şerif” olarak da bilinen Mescid-i Haram, Kabe’nin ortasında yer aldığı çok geniş bir alandır. Hz. Ömer döneminde bugünkü haline genişliğine kavuşturulan bu kutsal mekan, her yıl milyonlarca Müslüman tarafından ziyaret edilmektedir. Mescid-i Haram’ın içerisinde Zemzem Kuyusu ve “Makam-ı İbrahim” de bulunur.
Arafat: Mekke’nin güney doğusunda yer alan Arafat, şehrin merkezine 22 kilometre uzaklıktadır. Doğusunda Rahmet Tepesi, batısında Nemire Mescidi ile çevrili olan Arafat, İslam dinine göre tüm günahların affedildiği, kişinin günahlarından arındığı tek yerdir.Kuran-ı Kerim’in şehirlerin anası olarak belirttiği Mekke’de insanlık hayatı Arafat ve çevresinde başlamıştır. Hz. Adem ile Havva’nın birbirlerini bilip tanıdığı yer olduğu için bu bölgeye de “bilme” ve “tanıma” anlamına gelen “Arafat” denilmiştir. Her yıl dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen Müminler, Arafat’ta toplanırken; zaman içinde pek çok Peygamberi n bulunduğu bu mekan en kutsal alandır. Arefe günü Arafat, duaların en ziyade kabul olunacağı ve hacıların bütün günahlarından arınabileceği bereketli bir alan olma özelliğini Kıyamet Günü’ne kadar sürdürecektir.
Sevr Dağı ve Sevr Mağarası: Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye doğru yaptığı “hicret” esnasında en yakın dostlarından biri olan Hz. Ebubekir ile birlikte konakladığı Sevr Mağarası’nın yer aldığı Sevr Dağı, Mekke’nin güneyinde bulunan, 500 metre yüksekliğinde bir dağdır.
Mescid-i Haram’ın güney cephesinde yaklaşık olarak 4 kilometre uzaklıkta bulunan Sevr Dağı, Arafat yolu üzerindedir. Dağın eteği ile zirvesi 458 metre iken, yaya olarak 1.5 saatte çıkılmaktadır. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V), Hz. Ebubekir ile hicret ederken, bu mağaraya girerek 3 gece konaklamış ve Kızıl Deniz üzerinden Medine’ye ulaşmıştır. Hac ve Umre ibadetini yerine getirmek için kutsal topraklara gelen Müminler, bu dağı da ziyaret etmektedir.
Müzdelife: Arafat ile Mina Dağı arasında yer alan Müzdelife, hacı adayının Arafat Dağı’ndan sonra uğraması gereken ilk adrestir. Müzdelife’de vakfe edip sabaha kadar dua eden Müslümanlar, sabah namazlarını kıldıktan sonra vakfelerini tamamlar ve Mina Dağı’na hareket eder.
Mina Dağı: Hac sırasında şeytan taşlama ve kurban kesiminin yapıldığı Mina Dağı’na Umre’ye gidenler de uğrayabilirler. Fakat Umre’ye giden hacılar için şeytan taşlamak ya da kurban kesmek zorunlu değildir. Mina sınırları içerisinde yer alan “Akabe” isimli mekan, “ümmet kardeşliği” sisteminin başladığı yer olması nedeniyle hacı adaylarının uğraması gereken bir yerdir. Hicretten hemen önce Hz. Muhammed, Medineli Müslümanlar ile “kardeşlik anlaşması” yapmış ardından da Medine’ye rahat bir şekilde hicret etmiştir.
Hudeybiye: Hicretten hemen sonra Medineli Müslümanlar’ın Mekke yolculuğu sırasında uğradıkları ve Mekkeli müşrikler ile Hudeybiye anlaşmasını imzaladıkları bu yer, umre ziyaretlerinde bulunan kişilerin mutlaka görmeleri gereken adresler arasındadır.
Medine’de ziyaret edilecek yerler
Medine şehri ve Medine Haremi: Sınırları bizzat Hz. Muhammed tarafından belirlenen Harem Bölgesi’ne tabi olan Medine Şehri, Mekke’den sonra kutsal kılınan ikinci şehirdir. Mekke’yi çevreleyen Harem’in merkezi Kabe’dir. Harem’in tam ortasında Mescid-i Nebevi bulunur.
Mescid-i Nebevi: Hz. Muhammed’in ve ashabının Medine’ye hicretinden sonra inşa ettikleri ilk yapı olan Mescid-i Nebevi, oldukça ihtişamlı bir ibadethanedir. Peygamber Efendimiz, bir hadisinde “Benim mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram hariç, başka mescitlerde kılınan bin namazdan daha faziletlidir” diyerek tüm Müslümanlar’ı Mescid-i Nebevi’de namaz kılmaya davet etmiştir. Ayrıca Hz. Muhammed’in kabri de burada bulunmaktadır.
Kuba Mescidi: Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicreti sırasında 4 gün boyunca konakladığı Kuba’da inşa ettirdiği mescid, hacı adaylarının uğrayıp dua edebileceği önemli yerler arasındadır. Peygamber efendimiz özellikle cumartesi günleri düzenli olarak gittiği bu mescid hakkında bir hadisinde “Kim güzel bir şekilde abdest alır, sonra Kuba Mescidine gelir ve orada namaz kılarsa onun için umre sevabı vardır” diye buyurmuştur.
Baki Mezarlığı: Hz. Osman, Hz. Aişe, Hz. Fatıma gibi çok önemli İslam şahsiyetlerinin mezarının yer aldığı Baki Mezarlığı, Mescid-i Nebi’nin doğusunda bulunmaktadır. Buraya uğrayan hacı adayının, buradaki sahabelere selam verip dua etmesi ve Allah’dan af dilemesi önerilir.
Uhud ve Bedir Şehitlikleri: Uhud ve Bedir savaşı sırasında şehit olan sahabelerin defnedildiği bu mezarlık ziyaret edilmesi gereken önemli yerlerden biridir. İslam’ın çok önemli şahsiyetlerinin bulunduğu bu mezarlıkta İslam’ın ilk şehitlerinin ruhuna Fatihalar okunması tavsiye edilir. Günümüzde Uhud Şehitliği’ndeki Hz. Hamza’yla birlikte 70 sahabenin kabri bulunmaktadır.
Mescid-i Ebubekir: Peygamber efendimiz’in bayram namazlarını kıldırdığı yerlerden bir tanesidir. Hz. Ebu Bekir de halifeliği sırasında burada bayram namazı kıldırdığı için bu adı almıştır. 1838’de Sultan II. Mahmud tarafından yenilenen Mescid’in giriş kapısının üstünde Osmanlı tuğrası bulunmaktadır.
Mescid-i Ali, Mescid-i Osman, Mescid-i Ömer ve Mescid-i Kıbleteyn, Medine’de görülmesi gereken önemli yerler arasındadır.
