All for Joomla The Word of Web Design

MESCİD-İ KIBLETEYN

Müslümanlar Medine’de Mescid-i Aksa’ya doğru namaz kılıyorlardı. Buradaki bir kısım Yahudiler “Muhammed ve ashabı hem bizim dinimize inanmıyorlar, hem de bizim kıblemize doğru ibadet ediyorlar…” gibi alaycı sözler söylüyorlardı. Bunun üzerine Hz. Peygamber, Yüce Allah’tan kıblenin değiştirilmesini temenni etmiş ve yüzünü semaya çevirip bu hususta gelecek haberi beklemiştir.


Yüce Allah, Resulünün bu isteğine hicretin 16. ayında indirilen şu ayetler ile cevap vermişti;

“Biz, kıblenin değişmesini talep ederek yüzünü semaya çevirdiğini görüyoruz. Şimdi seni razı olacağın kıble (Kâbe) ye döndüreceğiz. Artık yüzünü hemen Mescid-i Haram tarafına çevir. Siz de ey inananlar nerede olursanız olun yüzlerinizi ona doğru çevirin”. (Bakara; 144)

Bu ayetler indirildiğinde Hz. Peygamber Seleme oğullarını ziyaret etmiş, onların mahallesinde namaz kıldırıyordu. Vahyi alır almaz namazı bozmadan cemaatle birlikte kalan iki rekatı Kâbe istikametine yönelerek kıldırdı. Cemaat de yönlerini oraya döndüler. Bu olayın anısına buraya mescid yapıldı ve adına “Mescid-i Kıbleteyn”,”İki Kıbleli Mescid” denildi.


Bu mescid Medine’nin kuzeybatısındaki Vebere harresindedir. Burası Mescid-i Nebevî’nin 5 km. uzağındadır. İlk adı, içinde bulunduğu kabile bölgesinden dolayı Benî Selime Mescidi olarak bilinir.


Mescid-i Nebevi’de kıble yönünü gösteren bir taş bulunuyordu. Bu taş o zamanda kadar Mescid-i Aksa istikametine konulmuştu. Kıblenin tahviliyle ilgili ayet geldikten sonra Mescid-i Nebevi’deki Kıble tarafına konulan ve mihrabı gösteren bu taş Mekke tarafındaki kapı tarafına konuldu. Güneyde bulunan kapı da kuzey tarafına kaydırılmış oldu.

Böylece Yüce Allah İslam’ın kıblesini yeryüzündeki ilk mabed olan Kabe’ye çevirdi. O zamandan beri dünyadaki bütün Müslümanlar nerede olurlarsa olsunlar ibadetlerini Kabe’ye yönelerek yapmaktadır. Ömürde bir kez de olsa yöneldikleri Kabe’yi ziyaret etmek istemektedirler.


Ömer b. Abdülazîz, Medine valiliği sırasında Peygamberimizin namaz kıldığı bütün mescidleri yenilemişti. Dolayısıyla Mescid-i Kıbleteyn de o dönemde yenilendi. Ömer b. Abdülazîz’den sonraki ilk ciddi imar Kanûnî Sultan Süleyman devrinde (1543-44) gerçekleşti. Bu dönemde cami revaklarla birlikte 425 m2’lik bir alana sahipti. Üzeri ahşap bir çatıyla örtülmüştü. 1987’de Suûdî hükümeti tarafından genişletilerek tamir ettirilen Mescid-i Kıbleteyn şuan 3920 m2’lik alana sahiptir. Tuğla kullanılarak yapılmış bina tamamen granit kaplamadır. Kıble yönündeki iki köşesinde birer minare bulunmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir