All for Joomla The Word of Web Design

CENNET-ÜL BAKİ

Hicretin ikinci yılında Mekke müşrikleriyle Medine’deki Müslümanlar karşı karşıya gelmiş, Bedir savaşında müşrikler ağır bir yenilgiye uğramışlardı. Mekke müşrikleri bu savaşın intikamını almak istiyorlardı. Bedir’den bir yıl sonra hazırlıklarını tamamlayıp Müslümanların üzerine yürüdüler.


Cennet-ül Baki Medine’nin güneydoğusunda Mescid-i Nebevi’nin yanında bulunmaktadır. Hz. Peygamber tarafından mezarlık olarak kullanılmasına karar verilmeden önce burası “garkad” adı verilen bir tür çalılıkla kaplı bir yerdi. Peygamberimiz ashabından vefat edenlerin defnedilmesi için bir yer tahsis etmek istemiş, Baki mevkiini mezarlık olarak kararlaştırmıştı.


Bu mezarlığa muhacirlerden ilk defnedilen Osman b. Maz‘ûn olmuştur. Hz. Peygamber onun baş ve ayak uçlarına iki taş koymuş, sonra da, “Bu âhirete ilk gidenimizdir” demiştir. Daha sonra vefat eden bir kimsenin nereye defnedileceği sorulduğu zaman Hz. Peygamber, “Âhirete ilk gidenimiz olan Osman b. Maz‘ûn’un yanına defnedin” buyurmuştur. Böylece burası Medine’nin kabristanı olmuştur. Hz. Peygamber, oğlu İbrâhim vefat edince Cennet-ül Baki’ye defnedilmesini emretti. Kabrinin üstüne su döktü. Bunun üzerine Medine’deki her kabile Cennetü’l-bakī‘da kendileri için bir yer ayırdılar.


Hz. Peygamber’in oğlu İbrâhim (r.a), kızlarından Rukıyye, Zeyneb, Fatıma (r.anh) ve torunu Hasan (r.a) vefat edince buraya defnedilmiştir. Peygamberimizin eşleri başta olmak üzere birçok sahabi burada medfundur. Bakī‘a defnedilenler arasında, Hz. Peygamber’in “benim ikinci annem” dediği Hz. Ali’nin annesi Fâtıma bint Esed ile süt annesi Halîme, Peygamberimizin zevcelerinden başta Hz. Âişe olmak üzere Hafsa, Ümmü Seleme, Zeyneb bint Huzeyme, Zeyneb bint Cahş, Safiyye, Reyhâne ve Mâriye bulunmaktadır. Cennetü’l-baki’ye Ehl-i beyt’in ileri gelenleri, tâbiîn neslinden birçok kimse de defnedilmiştir. Sahâbîlerden ise Halife Hz. Osman, Abdurrahman b. Avf, Sa‘d b. Ebû Vakkas, Abdullah b. Mes‘ûd, Suheyb b. Sinân ve Ebû Hüreyre defnedilmiştir.


Evliya Çelebi burada türbesi bulunanların adlarını zikreder. Sandukalarının altın işlemeli yeşil atlasla örtülü olduğunu, türbedarların ziyaretçilere güzel koku sunduklarını aktarır. Kanûnî Sultan Süleyman tarafından 1543’te Hz. Âişe’nin türbesinin yenilendiğini anlatır..


Resûlullah zaman zaman Cennetü’l-baki’ye gider ve orada medfun bulunan kimselere dua ederdi. Ölen sahabilerin bazılarının cenaze namazlarını da burada kıldırırdı. Habeşistan hükümdarının gıyabî cenaze namazını da burada kıldırdığı nakledilmektedir.


Zamanla buradaki kabirlerin üzerine birçok türbe yaptırılmıştı. Son yüzyılda ise diğer mekanlarda olduğu gibi buradaki bütün türbeler de yıktırılmıştır. Bugün hiçbir türbe bulunmasa hac ve umre yolcuları sahabenin kabirlerini ziyaret edebilmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir